2023 Seçimlerinde En Önemli Sınavını Verecek Olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun Siyasi Hayatı
2023 seçimlerinde en zor ve en değerli sınavı verecek olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun geçmişten günümüze siyasi hayatına yakından bakalım.
Kaynak:https://twitter.com/aybaltacı
1999 Genel Seçimlerinden kısa bir süre önce, Ankara’da DSP Genel Merkezi önünde orta yaşlı, minyon, yeni emekli bir bürokrat; çekinerek, çekinerek ve ihtiyatla kapıdaki gazeteciye sormuş:
DSP’nin aday listesini açıklamasını bekleyen gazeteci, aday adaylarının sorularını iyi bilmeli; “Bilmiyorum, kolay değil.” şeklinde, sert ve kayıtsız bir biçimde yanıt verdi.
SSK Genel Müdürlüğü’nden emekli olduktan sonra siyasete atılmaya karar veren bu adamın adı, DSP’nin nabzını tutan ve kendisine sunulan “Ankara 6. Sıra” adaylığını kabul etmek arasında gidip gelen Kemal Kılıçdaroğlu’ydu.
DSP defterini kapatan Kemal Bey için siyaset sahnesinin açılması uzun sürmedi. CHP İlim İdare Kültür Platformu için ‘yolsuzluk raporu’ hazırlayan Kılıçdaroğlu, Deniz Baykal’ın dikkatini çekmeyi başardı.
Bu isim yakında tüm Türkiye tarafından tanınacaktı. İslamcı köklerden gelen AK Parti’nin tek başına iktidara gelmesi, tek muhalefet olan CHP’yi “rejim savunucusu” konumuna getirdi.
Baykal CHP’nin bu duruşu Parti’yi dinamik güçlerin ve klasik CHP tabanının rahatlık alanında tutarken; Müminleri ve Kürtleri Parti’den uzaklaştırdı. CHP’yi yüzde 20’lik bir daire içine hapsetti.
Özetle açıklamada CHP’nin politika yelpazesini genişletmesi ve daha geniş kitlelere ulaşması istendi. Ancak bu bildiriye imza atanlar Deniz Baykal’ın gazabına uğramış ve tasfiye edilmiştir.
2007 Seçimlerinde koltuğunu koruyarak Parlamentoya yeniden girdi. Staj dönemini Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde tamamlayan Kemal Bey için yeni dönem, sesini duyurma fırsatlarını da beraberinde getirdi.
Kılıçdaroğlu’nun en azılı muhaliflerinden Muharrem İnce’ye göre Kemal Bey, benzeri görülmemiş bir çalışkanlıkla bu grubun genel başkan yardımcısı pozisyonuna getirildi.
Kemal Bey’in “dosya çalışması”nın Meclis’in sonunu aşıp tüm kamuoyunun dikkatini çekmesi uzun sürmedi. Kılıçdaroğlu’nun muhalefet çevrelerinde büyük beğeni ve beğeniyle karşılanan basın açıklamaları ülke çapında ses getirdi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Şaban Dişli, Dengir Mir Mehmet Fırat ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Kemal Bey’in isimleri oldu.
29 Mart 2009 Yerel Seçimlerinde CHP’nin İstanbul Büyükşehir adayı oldu. Kadir Topbaş’a karşı çok enerjik ve olumlu bir kampanya yürüttü.
Seçimin ardından Küme Başkan Yardımcılığı görevine geri döndü. Çalışmalarına kaldığı yerden devam etti. Kemal Bey’in yükselen ünü, ona cüret ve özgüven aşıladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, partinin en milliyetçi isimlerinden ve ağır sikletlerinden biriydi. Türkiye Büyük Millet Meclisi’ndeki açılış görüşmelerinde CHP adına konuşarak PKK ve Dersim İsyanı ile iletişim kurarak, devletin olaya müdahalesini ve operasyonu övdü.
Herkes Kılıçdaroğlu’nun Öymen’deki amacından bahsederken Kemal Bey adımlarını atmaya devam etti. 16 Kasım’da annesinin cenazesi için memleketi Tunceli’ye giden Kılıçdaroğlu, bir açıklama daha yaparak Öymen’i istifaya çağırdı.
İki heyet ortasında çıkan tartışmayı uzaktan takip eden Deniz Baykal, Öymen’in görüşleri kendisine yakın olsa da Öymen’i sahiplenen bir duruş sergilemedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu lider olarak ilk önemli sınavını 12 Haziran 2011 Seçimlerinde verdi. CHP bu seçimde oyların yüzde 26’sını aldı. Oylar 4 yıl öncesine göre 5 puan arttı. 3 buçuk milyon yeni seçmen CHP’ye oy verdi.
Kemal Kılıçdaroğlu, Parti’nin 2002-2007 döneminde konuşlandığı Milliyetçi, Cumhuriyet Muhafızları ve Sert profilinin değişmesi gerektiğini düşünüyordu. Ancak CHP kitlesini bu şekilde büyütebilir. Bu yönde önemli adımlar atmıştır.
Hiç şüphesiz Kemal’in en büyük başarısı Parti’yi dizayn ederken, takımları yenilerken tüm bunları sessizce ve çok normal bir durummuş gibi sesini yükseltmeden yapabilmesiydi. Sessizce ve derinden hareket etti.
2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimi sırasında Kılıçdaroğlu ilk büyük kumarını oynadı. MHP ile birlikte partisinin cumhurbaşkanı adayı olarak Ekmeleddin İhsanoğlu’nu gösterdi. CHP’nin bu tercihi büyük tartışmalara ve eleştirilere yol açtı.
Kemal Bey büyük bir direniş göstererek bu kararın arkasında durdu. Parti içinden yükselen “Biz bu adama oy vermeyiz!” tepkilerine ünlü “Gidip oy vereceksiniz.” söz konusu.
İhsanoğlu’nun seçimi Kemal’in başını büyük bir belaya soktu ve ona karşı ayaklanan muhalefet ilk kez kendini gösterdi. Muharrem İnce bu süreçte ilk kez kazanı ayağa kaldırdı ve Kılıçdaroğlu’na karşı genel başkan adayı oldu.
Kılıçdaroğlu mükemmel bir hatip ve birikimli bir teorisyen değildi. İdeolojik argümanlardan çok Tayyip Erdoğan’ı yenmenin matematiğinin peşine düştü. CHP’nin tabanını genişletmesi için ideolojiyi arka planda bırakarak çalışmaya devam etti.
HDP’nin 7 Haziran’da barajı aşmasıyla AK Parti, kuruluşundan bu yana ilk kez tek başına iktidara gelemedi. Kılıçdaroğlu için Başbakanlığın yolu açıldı. Ancak MHP’nin HDP ile görüşmeye gelmemesi süreci engelledi.
Kılıçdaroğlu kendisinden beklenen tepkiyi referandumdan iki ay sonra Haziran 2017’de gösterdi. CHP Milletvekili Enis Berberoğlu tutuklanınca bu durumu protesto etmek için Ankara’dan İstanbul’a yürüme kararı aldı.
2018 Cumhurbaşkanlığı Seçimi süreci geldi çattı. Herkes CHP’nin adayının kim olacağını tartışıyordu. Kemal Bey burada ikinci büyük kumarını oynamak istedi. Abdullah Gül’e döndü.
CHP Genel Merkezi’nin Gül girişimi Meral Akşener’in direnişiyle karşılaştı ve olay basına yansıdığında kıyamet koptu. Kemal Bey çaresizce pes etti. Muharrem İnce aday gösterildi.
Kemal Kılıçdaroğlu 2014 ve 2018’de istediğini yapamadı ve toplumsal muhalefeti tam olarak birleştiremedi. Artık kredileri ve gücü tükeniyordu ve önünde son bir sınav vardı. 2019 Yerel Seçimleri!
İYİ Parti ve resmi HDP ile üstü kapalı bir ittifak oluşturan Kemal Bey, doğru aday stratejisiyle Ankara, İstanbul, Antalya, Adana ve Mersin gibi çok değerli merkezleri kazandı.
31 Mart kazanımlarının taktiği kolaydı: CHP, DÜZGÜN Parti ve HDP’lilerin adaya oy vermesini sağlayacak isimler ortaya koymak. Bunun sağlandığı illerin neredeyse tamamında CHP kazanmayı başardı.
2019 kazanımları, Kılıçdaroğlu’nun 2010’dan beri uğraştığı Kürtlerle ve dindarlarla yakınlaşma politikasının nihayet meyvesini verdiğini gösterdi. CHP artık toplumun büyük kesimlerinin umacı görür gibi kaçtığı “Beyaz Türkler” “Asker” “Laik Bürokrasi” partisi değildi.
2023’ün başındaki prestijiyle Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP’yi teorik olarak şöyle tanımlamak mümkün: “Sosyal/Sol liberal, Etkileşimci, Kapsayıcı, Batı Yönelimli Merkez-Sol bir oluşum”
Bu çalışmalarda en büyük eleştirileri “Atatürk çizgisinin dışına çıkması”, “CHP’nin milliyetçi ve anti-emperyalist” tavrından taviz vermesi, Altı Arrow’un Devletçilik ve Milliyetçilik çizgilerini hiçe sayması gibi konularda Kemal Bey almaktadır.
Bildiğimiz tek gerçek şu ki; 2023 Seçimleri, şu an 75 yaşında olan Kılıçdaroğlu için en sıkıntılı ve hazırlık sınavı olacak.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun siyasi hayatının son bölümü 2023 Seçimleri olacak. Bu süreç ve elde edilecek sonuç kuşkusuz tüm değerlendirmeleri etkileyecektir.